İSTEKLERİMİZ… DÜŞÜNCELERİMİZ…

"Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir."
Shakespeare

Şöyle bir etrafıma baktığımda “istemediklerini” ifade eden ve “olumsuz” kelimeler kullanan pek çok insan olduğunu fark ettim. Ne istediklerini değil de ne istemediklerini sürekli söylüyorlardı. Yakın bir arkadaşımın kuzeni yıllar önce üniversiteden mezun olduktan sonra, sürekli, babasının memleketine asla yerleşmeyeceğini, babası gibi bankacı olmayacağını, evlenmek istemediğini hatta evlense bile hiçbir zaman çocuk yapmayacağını dile getiriyordu. Şimdi o kuzen, babasının memleketinde yaşıyor, evlendi, bir kızı var ve bir bankanın müdürlüğünü yapıyor!

Eskilerin “bir adama kırk gün (deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur) ne dersen o olur” sözünde olduğu gibi istemediğimiz söylemlerimiz, biz farkında olmadan istemlere dönüşüyor ve o kadar çok söylüyoruz ki gerçekleşmesine engel olamıyoruz.

Olumsuz düşüncelere sahip olduğumuzda, bu düşünceler psikolojik baskı yaratıyor, depresyona sebebiyet veriyor ve içimizdeki “olayı gerçekleştirme gücünü” yok ediyor.

Kendimiz ve çevremiz hakkındaki olumsuz düşünceler mutsuzluk getiriyor. “Ben başarısızım, ben şişmanım, benim yüzümden oldu ya da onun yüzünden böyle oldu, öyle söylemeseydi ben yapmazdım” gibi kendimizi ve çevremizi suçlayıcı düşünceler hayatımızın kararmasına neden olabiliyor. Mümkün olduğunca çözüm odaklı, olumlu düşünceye sahip olmak, sorunlara “problem varsa, çözüm de vardır” düşüncesi ile yaklaşmak hem kendimizde hem de çevremizde olumlu ve güven verici değişiklikler oluşturacaktır. Olumlu düşünce yapısına sahip biri, çevresinde onlarca olumlu düşünceye sahip insan olmasına katkıda bulunur.

Başarısızlıklar karşısında öncelikle, kime ve neye göre başarısız olduğumuzu gözden geçirmemiz gerekir. Eğer ki kendi değerlerimize göre bir başarısızlık hissediyorsak, bu başarısızlığın nedenlerini araştırmak – ne yaptım, ne yapsam iyi olurdu gibi soruları kendimize sormak-, bundan sonrası için neler yapabileceğimize bakmak, eksikliklerimizi tamamlamak en doğru hareket olacaktır. Her yaşanmışlığın bir deneyim olduğu göz önünde bulundurulmalı ve bu deneyimden mutlaka bir kazancımızın da olduğu düşünülmelidir.

“Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir” verir atasözü, isteklerimizde bulunurken ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bize hatırlatıyor. Son zamanların moda deyimi “ evrenden iste, o sana verir” sözünü büyüklerimiz çok önce söylemişler.

Yukarıda da belirttiğim gibi olumlu düşüncelere sahip olmak, otomatik olarak olumlu istekleri dile getirir. Olumlu düşünce ve dilekler daha yaşanabilir bir hayat sağlar bize. Yaşama enerjisi ile isteğin gerçekleşmesi için sonsuz bir güç hissederiz içimizde.

Ayrıca, düşüncelerimizin kaderimiz olabileceğini de hatırlamamız gerekir.

Servet Duygu CERİTOĞLU