Dolunay tüm haşmetiyle evimize konuk oldu bu gece; odamızın ortasına kuruluverdi. Parlaklığına, çevresine yaydığı aydınlığa ve devasa büyüklüğüne hayran olmamak elde değil. Odanın ışığını kapatıp perdeleri şöyle bir açtığımda davetsiz olarak süzülüp geldi evimizin en sevdiğimiz yerine, bize neşe getirdi. Saygıyla ve hürmetle eğildik önünde. Ona nasıl hizmet edeceğimizi bilemedik, dolandık etrafında birkaç kez. Vakur bir şekilde bize, “bu akşam sizinle birlikte olmak istedim, sizinle olmanın tadını çıkarmak istiyorum” dedi. Bizde evimize verdiği heyecan, mutluluk ve biraz telaşla oturduk parlak ışığının dibine. Nasıl da heyecanlandım onu görünce; sanki aşkımı görmüşüm gibi kalbim kıpır kıpır oldu, heyecandan titrediğimi hissettim. Sonra, bir süre oturunca beraber, alıştık birbirimize, “ çok fazla kalamayacağını başka evlere de konuk olmak istediğini” söyledi. Ben biraz endişelendim; ya diğer evlerdekiler bizim gibi heyecanlanmaz, ışığını istemez ve perdelerini kapatırlarsa… O beni tese