YAVAŞLAMA, SABIR VE AKIŞTA OLMAK: YOGA


Görsel zekaya sahip insanlar düşüncelerinde çok hızlı yaşarlar. Ben de bu insanlardan biriyim. Örneğin; "kardeşimi ziyarete gitme" düşüncesine sahip olduğum anda ben İzmir'den biletimi almış, hangi ulaşım aracını kullanacaksam çoktan koltuğuna oturmuş, İstanbul'a inmiş, oradan çeşitli toplu taşıma araçlarına binerek kardeşimin evine çoktan varmış oluyorum! Okurken olduğu gibi böyle düşünceye sahip olmak da insanı oldukça yoruyor ve yıpratıyor. Bu düşünce şekli yaşamınızı da etkiliyor; bir sabırsızlık, bir telaş, bir koşturma, sürekli işleri sıralama ve plan yapma ihtiyacı beyni bir hayli meşgul ediyor. Bunun sonucunda yıpranmalar, anlaşmazlıklar ve  mutsuzluklar olabiliyor.


Sırf bu düşünce şeklimi yavaşlatmak için yoga derslerine gidiyorum. Kırk yıllık bir birikimden kurtulmak kolay olmuyor elbette. Yavaş yavaş düşünceleri sakinleştirmeye biraz daha sabırlı davranmaya çalışıyorum. Yavaşladıkça sakinlik ve huzur duygusu içinde kendimi daha sağlıklı hissediyorum.
Yoga halini almaya başladığınızdan itibaren asanaları (duruşları) yaşarken "hadi bitsin de diğer duruşa geçeyim" demiyorsunuz, böyle bir düşünce aklınıza bile gelmiyor. Tam tersine biraz daha duruşun tadını çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu duruşlarda nefesin katkısı büyük. Her duruş süresinde, nefes alışverişte daha da derinlemesine hareketin içine giriyorsunuz, yavaşladığınızı, huzuru hissediyorsunuz. "O an"ın tadını çıkarıyorsunuz. Geçen zamanın hiç bir önemi yok... 

Şu düşünce şeklini hayata geçirmek Yoga'dan sonra kendimize verdiğimiz en büyük hediye olacaktır. "Ne olursa/yaşanırsa, zamanı gelince olur/yaşanır. Ne önce, ne sonra!" 
Acele etseniz de yavaş davransanız da her şey zamanında gerçekleşir.

Lütfen kendimize iyi davranalım ve hayatı biraz akışında yaşamaya çalışalım. 

Haydi kendinize bir hediye verin ve yoga derslerini bir deneyin!  

Duygu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GECENİN IŞIĞI - ŞEBNUR ALTIN