DÜNYA KADINLAR GÜNÜN KUTLU OLSUN ANNE...

Tanrının her şekilde güçlü yarattığı kadınların – arkadan sesler gelmeye başladı, tamam kaslarınız bizden güçlü  - , bu yaratılmışlıkla doğru orantılı olarak çekilen çileler, sıkıntılar, üzüntüler karşısında her zaman  güçlü olma özellikleri göz ardı edilemez. Doğurganlığın bahşedildiği kadın, doğarken zorluklara hazır doğuyor zaten. Ataerkil bir toplum olarak her zaman ve her türlü bastırılan, baskı altında tutulan kadınların ellerine geçen fırsatları değerlendirdiklerinde mucizeler yarattığını hepimiz biliyoruz. – Buna da itiraz edemezsiniz artık!- Kadının nasıl bir aileye ve dünyaya doğduğu, yaşama şartları, yaşanmışlıkları kadının kişiliğinin oluşmasında önemli etkenler elbette. Bununla birlikte mücadeleci yapısıyla tam bir savaşçı olduğumuzu düşünüyorum.  Her zaman güçlü bir insan olmak istedim, güçlü iş kadınlarına hep imrenirdim. Bunun yanında benim de hayatımda örnek aldığım, güçlü bir kadın vardı zaten. İşte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yazımı ben Hayatımın Güçlü Kadınına ithaf ederek sevgimi, özlemimi anlatmak istiyorum…

Bizlere her zaman dürüst olmayı, doğru olmayı, inandığımız doğruların peşinden gitmeyi ve güçlü olmayı öğrettin. Bu öğrettiklerin sayesinde şimdi dimdik ayaktayız. Bize verdiğin sonu olmayan, eşsiz sevginle biz de sevmeyi ve saygı duymayı öğrendik. Okuyamamıştın. Amcanın evlenmesi gerekiyordu. Okul masrafları düğün masraflarına dönüştürülmüştü çünkü. Okumamız ve ekmeğimizi elimize almamız için sürekli telkinlerde bulundun bize. İki kez üniversite sınavını kazanamadıktan sonra, çalışacağım diye tutturunca ben, kardeşime aldırmıştın üniversite sınavı başvuru formumu. Bunu sana daha önce söylediğim için içim çok rahat. Bana inandığın ve sınava girmem için gösterdiğin sonsuz destek için binlerce teşekkür ederim. Sayende yıllardır elim ekmek tutuyor. Kardeşlerim de aynı güçlü iradeyle hayatlarını idame edebiliyorlar. Senin için buluştuğumuz günde tüm sevdiklerin senden özlemle ve sevgiyle bahsettiler. Yaptığımız ikramları öyle beğendiler ki senin etkilerinin görüldüğünü itiraf ettiler. 4 yıldır sensiz geçen günlerimizde bir gün bile seni düşünmediğimiz, özlemediğimiz, anmadığımız bir an olmadı, olmayacak. Tüm yaşamın bizler olduk. Bizi “Sensiz” bıraktığın için çok üzgünüz, üzüntümüz tarif edilemez ve acımız hiç dinmiyor. Bunu bildiğine ve gördüğüne inanmak istiyorum, bu sebeple seni üzmemek için sabırlı davranmaya çalışıyoruz. Bazen bunda pek başarılı olduğumuzu söyleyemeyeceğim, çünkü seni çok özlüyoruz bununla birlikte isyan etmiyoruz, etsek ne işe yarayacak zaten değil mi? Nurbanu, öyle güzel genç kız oluyor ki ona öğrettiğin bütün değerler içine yer etmiş ve hayatına da uyguluyor. O da özgüveni yüksek, ne istediğini bilen bir kadın olma yolunda ilerliyor. Bak sana güleceğin bir şey söyleyeceğim; mesela harika bisiklete biniyor. Hani sen ona demiştin ya “ bugün bu bisiklete binmeyi öğreneceksin yoksa bisikletini komşunun kızına veririm!”  işte o günden beri harika! Bizi hep dinledin, hiç yargılamadın. Hep anlamaya çalıştın. Yaşanan kötü anlarda, olaylarda her zaman bizi sakinleştiren, elbet sıkıntıların üzüntülerin biteceğini söyleyen, bizi rahatlatan, dimdik, güçlü, azimli, elinden her iş gelen, sevmeyi bilen, sevgisini hiç kimseden esirgemeyen, bizi sevgiyle büyüten, bize insan olmayı öğreten, iyilik meleği,bizim Florance Nightingale’imiz ve idolümüz  ANNEMİZ, NEDOŞOMUZ, Nurbanu'nun EDOŞU, ANNEANNESİ… Sana, bize hayata dair öğrettiklerin ve kattığın değerler için sonsuz teşekkür ederiz. Seni çok seviyoruz ve bize şefkatle dokunan yumuşacık ellerini, gıdışındaki mis anne kokunu ve seni çok özlüyoruz…
Kara kızın Duygu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GECENİN IŞIĞI - ŞEBNUR ALTIN