ÖZGÜVEN VE ÖZSAYGI


Nurbanu, 8 yaşında iken 8 yıldır ona bakan anneannesini bir hastalık yüzünden kaybetti. Annesi çalışıyordu ve zaman zaman dedesi ona bakmaya başlamıştı. Dedesinin de içinde bulunduğu depresyon yüzünden Nurbanu artık anneannesinin evine gitmek istemedi. Okuluna 15 dakika yürüme mesafesinde olan evinde tek başına kalmaya karar verdi. Annesi sabah işe giderken ona kahvaltı hazırlıyor, Nurbanu uyanınca kahvaltısını yapıyor ve okul hazırlıklarına başlıyordu. Bu böyle devam etti. Şimdi Nurbanu 10 yaşında. Sabah kalkıp kendi kahvaltısını kendi hazırlıyor. Artık okula çok daha uzak bir evde oturduklarından servis ile gidip geliyor ve o geldiğinde anne ve babası işten dönmemiş oluyor. Evin kapısını kendi anahtarı ile açıp evine giriyor ve ne ihtiyacı varsa kendi karşılıyor. Aile ziyareti için Silivri'ye gittiğimde tanıdığım 10 yaşındaki Ayşe’yi ise annesi yemekleri ağzına vererek besliyordu! Sizce hangi çocuğun özgüveni daha yüksek?


Özgüven, kişinin kendine olan yapabilme ve başarabilme inancıdır. Yaşanılan olaylar ile artar veya azalır. Sorumluluk ve başarı duygusu, özgüven yapıcı davranışlardır.  Özgüven çocukluk döneminde kazanılan bir duygudur. Çocuğun yetiştiği çevre, ailesi, öğretmenleri özgüven sahibi olmasında önemli rol oynar.
Özsaygı ve özgüven çoğu zaman yan yana bazen de birbirlerinin yerine kullanılan kelimelerdir. Özsaygı; kendine saygı duymak, kendi ihtiyaçlarını kendi karşılamak, kendini sevmek, kendine merhamet etmektir. Kişinin kendini ve sınırlarını kabul etmesidir. Carl Gustav Jung Mutlu olmak istiyorsan, sınırlarını tanı ve onları kabul et” der. Kişinin kendine olan saygısı, kendine yetmesi, başka birine, bir eşyaya veya mekâna bağımlı olmasını engeller. Daha mutlu ve özgür bir birey olması için ona zemin hazırlar. Özgüven ve özsaygı sahibi insanlar, kendilerini rahat ifade ederler, kabul edilmeme korkusu yaşamazlar. Onaya ihtiyaçları yoktur ve onay beklemezler. Kararlı davranır, davranışlarının sonunda olabilecek olumsuz sonuçlar için suçlu aramazlar.  Gandhi, “Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.” der.

Özsaygı ve özgüven sahibi olan bireylerin oluşturduğu toplumlar her zaman ilerler ve güçlükler karşısında dimdik dururlar. Türk edebiyatında Sait Faik’e mal edilen, dünya edebiyatında da Dostoyevski’nin söylediği varsayılan sözde de belirtildiği gibi “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey!”  Bu “bir insanın” önce kendimiz olmasını diliyorum.


Servet Duygu CERİTOĞLU

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GECENİN IŞIĞI - ŞEBNUR ALTIN